umutavci's avatar

umutavci

Umut AVCI
514 Watchers125 Deviations
93.2K
Pageviews
Bedelli askerliğin yaklaştığı bu günde, bana destek olanlara bende destek olma sözü veriyorum.


Paket - 1
Logo Çalışması
Temel Kurumsal Kimlik
(Kartvizit-Antetli-Zarf-CD)
Kurumsal - Tanıtıcı Web sitesi Tasarımı
(Anasayfa-Hakkımızda-Hizmetler-Referanslar-İletişim: 5 Sayfa)

Paket - 2
Logo Çalışması
Detaylı Kurumsal Kimlik Klavuzu
(Tabeladan, logo kullanımlarına, Dosya Çalışmasından, Promosyon ürünlerine kadar tüm detayları ve kullanım şekillerini içeren kurumsal çalışma)

Paket - 3
Detaylı Web Arayüz Çalışması
(Firma Tanıtımı, ürün listeleme, hizmet listeleme, sepet, üye ekranı, listeleme ekranı, haberler ekranı, tüm menu ve alt menülerin en detaylı hallerininin çizimi)

Paket - 4
Stand Tasarımı
(Firmaya özel, konsept fuar standı tasarım, stand üzerinde yer alacak her türlü teçhizatın görselleştirilmesi ve sunulması.)

______________

Her Paketin Bedeli 1000 TL'dir


______________


Belirtilen tüm işler ve çok daha fazlası ile ilgili örnek çalışma talebinde bulunabilirsiniz. Mesajlarınıza en kısa zamanda ve detaylıca geri dönüş yapılacaktır. Size özel ve farklı kapsamda paketler hazırlanabilir.

Açıklamalar;
- Web siteleri tasarım olarak hazırlanacak. imaj olarak (PSD döküman) teslim edilecektir. Paket kapsamına işin Frond-End (HTML, CSS, JS) ve Back-End (ASP, PHP, .Net,) dahil değildir. Bu konuda uygun çözümler sağlanabilir.
- Tüm çalışmalar, özgün çalışmalar olarak hazırlanacak olup, web sitesi 2, logo çalışması 3, stand çalışması 2 alternatif olarak hazırlanacaktır.
-Mantık çerçevesinde her türlü revizyon yapılacak olup(renk alternatifi, font alternatifi gibi), abartı ve ya konuşulanın dışında iş talepleri işin iptal edilme sebebi sayılacaktır.
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
Words: Mazhar Alanson
Music: Fuat Güner

Senle beraber olsam da sevgilim
Ayrılsak da, ölsek de bu yolda
Yalnızlık ömür boyu
Senle beraber olsam da sevgilim
Hiç görmesek birbirimizi, özlesek
ömür boyu bağlansak da, sevinsek de, üzülsek de
Yalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklıma
Seni unutsam bazı bazı
Meraklansam gizlice
Delice kıskansam seni
Hep yalnızlık var sonunda
Yalnızlık ömür boyu
________________________________

istemeden hata yapmak kadermidir, ya da sürekli aynı hataları yapmak. sevdiklerini üzmek kendinden başlayarak. ağlamayı beceremiyorken ağlatmak sürekli. her kimsem ancak hiç kadar kalabilirim. hiç isem ben kadar olabilirim. ben kavramının dışında biz olmayı becermekten aciz kaldım en cok sanırım. kendi bencilliğim ve hiçliğimde hep derin ucurumların ardına kattım sevdiğimi. en sevdiğimi hep en cok uzdum, enleri yaşatma cabasında en dibe attım.

en adi, en değersiz, en hiç olarak biliyorum artık...
yalnızlık ömür boyu...


A Collaboration between sedART & petercui

Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
yaşanmışılıgı anlatacak pek bişeyim yok bugun. pek bişi yaşayamadım cunku son journaldan bu yana.

sebepler belli aslında, buraya oncelikle gezmeye degil çalısmaya gelmemden kaynaklı bir durum var. turkiyede cok kişi atıp tuttu şöyle ucuz boyle imkanlı diye ama yalan yani soliyim. yolculuk ve araç almak cidden ucuz. gerisini sole bir incelicek olursak.

bilgisayar: turkiyede ve buradaki fiyat farkını olusturan tek etmen sanırım burdaki malların kalitesizligi. laptopların fiyatları dolar bazında hemen hemen aynı burda dedigim gibi kdv sistemi olmadıgından kazancınız bu oluyor. ama en guclu gordugum laptop t8000 serileri oldu ve bu durum benim asus x52mi burda cok pahalı laptoplar sıralamasına koyuyor. cokta ulan dur gidip ordan alıyım dedirtecek farklar mevzuu bahis degil.

cep telefonu: gidipte inceledigimi degmedi diyebilecegim bir kategori kendisi. samsung i900u gozume kestirmiştim buraya elmeden once. hepsiburada.com fiyatı kdv dahil 1040 ytl ki site pahalı urun satar. burada 500-600 kapatırız diyoduk, efem sıkı durun fiyat veriyorum kdv siz bişeysiz alabildiginiz urun satışı yaklasık 1200 ytl. hani ulan yarı fiyatınaydı bile dedirtmiyor alet:)

yiyecek malzemelerin hepsi genelde ucuz ama tabi yiyebilecek yureiniz varsa. genelde beyrut mutfagını tercih etmekte fayda gormekteyim. hindistan mutfagı konusunda uyarılmıştım ama tum calisma arkadaslarım gidiyor diye bi ogle yemegimizi yedik orda. bidahada benden uzak allaha yakın mumkunse. swarma denilen doner istendiginde herangi bir beyrut mutfagından fiyat sizi aldatmasın. 30 dirhem yane yaklasık 10 ytl fiyat cekiliyor. bir tabak dolusu tepeleme pilav ve bir tabak dolusu swarma geliyor onunuze. yuh lan kim yicek bunu derken onunuze koca tabak butun butum yeşillik filan konuyor. yane sole butun butun, butun marul, butun domates, butun salatalık. biber olarak genelde dolmalık biber geliyo ama o baya ilgimi cekti. lavaşları tek baharatsız millet olduklarından lavasıda cok yadırgamıyosun zati. kesinlikle tamamını yiyemedim hiç bir oturdugum yerde. ki yerim ben yani:) ama size tavsiyem swarmanız tavuk olsun. et istediginizde %80 ihtimalle kuzu eti gelecek ve alışkın degilseniz kokusu ve tadı cok rahatsız edici.

alıştım diyorum ama ısrarla alışamıyorum mekana. arkadaşlarım var burda ama genelde dil sorunum yuzunden pek bişi paylasamıyoruz ve buda selamlaşma ve temel konusmaların otesine gecirmiyor beni. benim gibi konusmasını seven bir adam için alışamamamın belkide yegane nedeni diyebilirim.

oda arkadaşım ilginc değişik ama duzgun bir adam cıktı. ne cok muhattap oluyor nede yalnız bırakıyor. cok sevmediinin farkındayım ama yarım yamalak cumlelerimi anlamaya calisip yardımcı olabilecegi bişi olursa elinden geleni yapıyor. iyi çocuk yani.

ilginc bir iş yeri aslında. ozenle secilmiş sanırım herkes. aralarında karakter olarak en kotu olan bile duzgun adam. ve sununda belirtmeden gecmek istemem, turkiyede sanat yonetmeni statusu ile calısırken burda ciddi manada stajyer moduna burundum. grafik konusundaki profesyonelliğimi 3d konusuna cevirmemden kaynaklı eksikliklerim bir yana adamlar hakkatten işi biliyor. 8 dakikalık bir animasyon işi var içerde su an yaklasık 2 aydır yapılmakta ve 1 ay çinde teslim edilecek. 3d bilenler için teknik detay vermem gerekirse en kotu iç mekan 1,5 milyon poligondan olusuyor(çok aşırı yuzey demek). dış mekan oluşturmalarında 8milyon poligonlu sahneler var (daha cok aşırı yuzey) tum render sistematigi vraya bagli. animasyonlar dahil asla baska bir motor kullanılmıyor. ki vray animasyon konusunda stabil deildir normalde. animasyonda gercekcilik konusunda cok iyiler. ozellikle mekanlara sonradan yapılan eklemeler için after effect yada premiere gibi programları degil Autodesk Combustion kullanmaları ilginc geldi. bu programı bulup kullanmaya baslamakta fayda oldugunu dusunmekteyim. işinizi yeşil perde(croma) ve 3d ile cozuyorsanız cidden cok aşırı ve profesyonel ozellikleri ile dikkat cekici bir program oldugunu gormus bulundum. sonucta bir proje teslimi için yaklasık 20 kişi saglam bir ekip olarak calismak zorunda. bundan cidden keyif aldıgımı belirtmeden gecemiyecegim. bilmediginiz bir seyi sormak için surekli yanınızda bilen birilerinin oldugunu dusunun. kişisel gelişim için inanılmaz bir mekan diyebilirim. profesyonelim ben, işin susunu yaparım, busunu yapmam, ben soleyim, ben boleyim filan gibi bir tribe girme sansınız yok. adam gibi calisacaksın, ne deniyorsa yapacaksın, kendindende bişeyler katabilmen seni özel kılar. işin ozu bu diyebiliriz. tum 3d calısması yapan cocuklar iyi derece max, vray, autocad ve photoshop biliyorlar. illaki yanına bildikleri baska programlarda mevcut. herkesin iyi olduu bişi var kimse kimse için ters konusmuyor. kimse kimseyi yerinden etme cabasında degil. yani turkiyede calısmaktan cok farklı bir durum burda calisma cabası:)

dubaiden biraz bahsedecek olursak, ana yerleşim yerleri gokdelenler ve illaki yuzeyi atraksiyonlar ve değişik mimari şekillerle olusturulmuş binalarla dolu. iş yerim iç içe girmiş 3 silindirdir seklinde 17 katlı dışı tamamen camlardan olusan bir yapı en basidinden. devlete ait binalarda ceresindeki binalardan hiç eksik kalmıyor tabiki bu arada:) her tip mimari bir arada ve bu çeşitlilik yeryer cok gusel yeryer cok tuhaf bir gorunum olusturuyor. bir butunluk kavramı olmadıgından bir binanın dış kaplaması mavi digerininki kırmızı oburunun siyah cam olabiliyor ve buda gorsellii uclendirmek yerine bozuyor bana gore ama bana soran yok tabiki:)

yollarda deli gibi tabelalar var uyarılıyorsunuz drekt olarak. yere cop atma arkadaşım cezası 450 dirhem şeklinde. icon var. elindeki çöpü çöplüğe atan adam iconu. arıyorsun arıyorsun yok çöp ama elinde taşıman ve yere atmaman cok daha hayırlı bir durum zannımca. devlet vergi almıyor bu sebepten bu konularda cok hassaslar:) hız sınırı 120 km/saat +%10 ile 132 km ile rahatca gidebilirsiniz ama 133 ile radara yakalanırsanız ki kucuk kucuk kameralar seklinde yol kenarlarında olan bişi bu radar. yakalıyo affetmiyo aman dikkat:) yollar 3 cevre yolu seklinde oluşturulmuş. her 3 cevre yoluda 6 şeritten oluşmakta. (6 gidiş 6 geliş) yollar cevre yolundan ayrılırken ayrlan şerit cevre yolundan eksiliyor yani saga bir yol cıktı mesela cevre yolu 5 serite dusuyor derhal. dusunce cok mukemmel bir sistematik oldugunu cıkardım. eger seridini duzgun takip edebilirsen yol darlaması yada genişlemesi olmadıgı için trafikten en az seviyede etkileniyorsun aslında. istanbulun en buyuk sıkıntısı sanırım bu. 4 seritli yoldan 2 seritli yola daralama oldugundan trafik sıkışıklıı cok yogun oluyor. ama sunuda es gecmemk lazım trafik cok hızlı akıyor ama inanılmaz derecede araç yogunlugu var. genel olarak gun içerisinde bol bol kaza gercekleşmekte:)

buradaki en pahalı sey ev kiraları. iş yerinize yakın bir guzergahta oturmak istediginizde genelde her buyuk sehirdeki sıkıntıyla karsılasmanız cok muhtemel. kucuk evler ve deli pahalı kiralar. apartman yaşantısının zorlukları, şehir içinde oturmanın getirdigi gurultu potansiyeli. her evde hali ile klima var ama ilginc olan hemen her evde merkezi klima sisteminin olması. merkezi ısıtma sistemi gibi yani:) ama hiç kapanmıyor sadece kısılıp daha yuksek seviyeye alınabiliyor.bekarlar neredese ise istanbulda ogrencilerin gordugunden beter bir sistematikle karsılasıyor. evler pahalı ama bekarsanız enelde yıllık odeme yapmak durumundasınız. evde bekarlara ozel cesitli aktiviteler yaptıgınız takdirde ertesi gun evden cıkmanız istenebiliyor. arkadaşlardan atılanlar oldu ordan biliyorum:) yoksa apartmanda oturmuyorum yani. şehir dışlarında arabanız var ise bir yerleşim biriminde oturmanız daha uygun sonuclar etiriyor. sistem amerika gibi. aynı kiraya şehir içinde 2+1 kucuk bir dairede kalmaktansa sehir dısında bir villada kalmak daha mantıklı geliyor. az daha  fazla vererek havuzlu evde kalma sansınızda herzaman mumkun yani:)

2. haftasonumdayım ilk geldigim gunu saymazsak. bu hafta içinde 2 kere aynı ayagımı cok sert bir sekilde burktum. odamdaki klimanın cok hızlı calısması ve calısmaması durumunda cok sıcak olması gibi ikilem arsında nezle olmayı basardim. işe adapte olma digerlerine yetişme cabası, bir yandan ingilizce kasmalarım filan derken cok keyifsizim su sıralar. tum gunumu klimasız ve sıcak bir ortamda laptop basında ecirmekteyim. hadi hayırlısı diyorum ve yeterince uzayan yazımı burda sonlandırıyorum.

bi sonaki yazıda gorusmek dilegi ile:)
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In

Dubaide gezmek

10 min read
Aslında başlık dubaide carrefour  gibi bişi olcaktı ama akabinde baya bişi gecti bende yazacak zamanı bulamadım hali ile:) 10 gun oldu geleli. Neler oldu neler bitti sole bir uzerinden gecelim bakalım.

Birincisi herkesi anlayabiliyorum ama ısrarla İngilizce konusamıyorum. Lanet gibi bişi. Çözcem yakında insallah bu sıkıntımı. Yavas yavas sehirde tek basıma gezinmeye basladim. İlk tek gezinme deneyimim gezinmede sayilmaz, işten eve taksi ile donme cabam oldu. Efem ben deniz deria şehir merkezinde oturuyor olup, 251. Yerlesim birimi olan mirdifte ikamet etmekteyim. 3. Gunumde taksiye binmeden once uptown mirdif dersen gidebilirsin dediler. Bende aynen bu sekilde soledim ama uptown burada bir alıs veriş merkezi imiş ve evi ectikten sonra imiş:) sansıma bakınki o un aldıgım ve 2 gun içinde aktif olması gereken telefonum aynı gun aktif edildigi için ali abimi ariyip yardim isteyebildim. Az zorlanma ile evi bulabildim:)

2. gezinme denemem ise carrefour  oldu hali ile:) orda paramı dinara cevirebilecegim soylendi ve bende yaklasık esit nerde oldugunu bildigimden buyuk bir cesaret ile iş yerimden yuruyerek carrefour a  dogru yola cıktım. Olesiye buyuk sehir yapan insan evladı insanlarında bu yolu kullanacagını ve yuruyebilecegini unutmus zannımca. Yurume yolu oldugunu dusundugum yerler cevre yollarına ve otoban benzeri yollara cıkmaya baslayinca yol sorma girişiminde bulundum ve bir taylantlı oldugunu dusundugum ilginc bir insan evladına sordum. İngilizcesi içerisinde gecen right, left gibi kelimelerden ve el kol hareketlerinden ters yolda oldugumu ve geri gitmem gerektigini anlamış bulundum. Teşekkurlerimi edip geri dondum ve en basılmaz kısımlarından çimlere dalarak kaldırıma dogru ilerledim. Yanlıs anlamayın basmak istemezdim gorgusuzluk yapıp ama basmaz isem en az 800 mt fazladan yurumem icap edecekti aynı noktaya varmak için. Çeşitli yollardan daha bir çeşitli yollara gecerek inşaatlar ve gok delenler arasında ilerlemeye devam ettim. 2. Kez sordugum kişi ise ne yazikki bir Hintli cıktı. Kelimeleri arasında zittizeznzzentere gibi bişi duydum ama anlamadıgımı belirttigimde kolumdan tutup beni caddeye cevirip, gozumun onunde duran en buyuk binayı parmagi ile işaret etti ve seeee tiz zz bulding seklinde bişi soledi ,binayı gormemle alakalı bir soru oldugunu hissettim ve yes dedim:) go dizz buldin end go and go. Oppzzit bulding diz dedi ve bir anda kafamda şimşeklerin çakmasına neden oldu bu durum. Aman allahım bu adam bu İngilizce ile burada yaşıyorsa ben sular seller gibi yaşarım yahu dedim ve hararetle teşekkur edip dizz buldinge dogru atıldım. Bana gosterdigi binanın hemen ardındaki binanın adı city center olup kendisi ortalama bir alış verişi olmaktaymış ve carrefour içinde bulunmaktaymış:) adam en azından denemiş lan bide laf ettin deyip kendi kendime bizzat kendi başıma mall(alışveriş merkezi) içerisine girdim hızlıca. Dedigim gibi mekan pek bir ortalama buyuklukte oldugundan information bolumlerine 2. Sorusumda Exchange ofisinin yerini buluyorum:) saka gibi ama mall içerisine girmenin mallıgı ile en ust kaya cıkmısım tekrardan asalarda ve arkalarda bir yerlere gonderdiler. Çok eglenceli içerisi ama her milletten adam aval aval alış veriş modunda. Alıyorum pek salak gorunumlu dinarlarımı ve gidiyorum carrefoura ne varmış bi gorelim bakalım deyip gezinmeye basliyorum. Eti var, Ülker var bide ersu diye bi meyva suyu var. Et reyonunda bin bir millet eti arasında ufacık bir turk reyonu var. carrefour duzeninin bizim turkiyedekine ozel olmadıgını fark ediyorum. Birebir dizilimler aynı. Kasap manav solda sag kısımda elektronik falan filan seklinde bire bir dizilimler mevcut. Kendime bardak alma amaclı sag arka koseye dogru yuruyorum. Eglencelik ıvır zıvırlarda orada bulunmakta. Aman allahım koca bir nargile reyonu. My god modunda bakınmaya basliyorum derhal:) en kral tutun mekanda bulunmakta. Turkiyedeki gibi tutun nerden bulcam acaba hakikimi derdi yok. 10 numara tutun, kilosu 30 dirhem. Yaklaşık 9 ytl yane:) en kral nargile setine bakıyorum derhal. 120 dirhem. Nerede ise 50 ytl yane:) du bakalım hayırlısı diyip yavastan mekandan cıkıp evin yolunu tutuyorum.

Sonra hayatımın bir kosesine mert tutunu veriyor. Benden 15 gun daha eski dubaide. Yane adam kıdemli:) jeoloji muhendisi olarak gelmiş buraya. İyikide gelmiş:) turkiyede muhabbet ederken insallah gorusuruz demiştik. Carsamba gorusme kararı alıyoruz. Nerde bulusalim dedigimde city center sana yakın orda bulusalim diyor. Deneyimliyim tabi. Gayet emin adimlarla mekana dogru gidip bekliyorum. Bu arada yolu bilince istanbulda yurumekten cokta farklı gelmiyo caddelerin arasında gezinmek. Bulusuyoruz sariliyorum salak salak konusmaya baslıyorum derhal. Dile kolay neredeyse 5 gundur hiç konusmamısım. Çok ters bana.  Bak diyo burada bi merkez var, içinde en sevdigim yer deniz kenarında nargilesi cok kral bi yer diyor.(burada mekanlar tekil degil merkezler halinde genelde. Tekil olanlarsa sehir merkezinde olanlar zati. Ve evet mertle en buyuk ortak noktamız nargile:)) gidiyoruz adını bilemedigim mekana dogru ve sahil tarafında haliç manzarasına benzer bir manzarada nargilelerimiz ve tanesi 30 dirhemden millerlerimiz geliyo. Alkol dubaide satışı olan bişi diil hali ile pahalı meret:) ilginc sistemli nargilelerimiz geliyo. Govde ve şişe birbirine vida sistemi ile bagli ve ser şişeden bagimsiz olarak done bilme yetisine sahip. Hekketten ilginc bişi:) aliminyum folyo ile baca yapilmis ve siz istemeden kozunuzu degiştirmek için surekli birileri geziniyor ortada. Sonunda gece 10 oluyor ve yavastan eve dogru ayaklanıyoruz. Bu saatte evemi gidilir demeyin gun içinde okadar sıcak ve yogun işi cektikten sona zor bişi o saatlerde dinc kalmak. Ciddi alışkanlık istiyor. Taksiye binince aman allahım diyorum, tarife gecede yav. Ariyoruz derhal merti baba bu ne iş diyerekten. Saat 10,30 itibari ile gece yazar baba normal diyor. Pakistanlı taksi soforumun beni kazıklamadıgını anlıyorum ve rahatlıyorum:) inanılmaz bişi. 30 dakikadan fazla suren taksi normalde 30 dirhem alması gerekirken 35 dirhem istiyor benden. Kopeen olsun diyorum 5 dirhem ve evime giriyorum.

Pek bir ertesi gun, persembe itibari ile mert, baba emirates malla gel diyor. Sana burada acciip bir nargile ismarlicam seklinde cagiriyor. Persembe burada turkiyenin cumartesi modunda. Yarım gun calisip çıkıp emiratess mall yollarına hali ile yine taksi ile dusuyorum. Yol uzerinde fotograflarını gordugum butun okdelenlerin yakınlarından gemce sansım oluyor. Gerci gormek için yakın olmak lazım diil ama bole daha zevkli:) taksi yolcu indirme kısmında inip mall içerisine girdigimde city center artık gozume ufacık bir alısveriş merkezi olarak gorunuyor. Girişte derhal kendime mekanın bir haritasını alıyorum. Tamam harita diil plan seklinde bişi ama lazım yani:) biraz ilerleyince sag tarafımda kayak yapanları goruyorum. Nolyo lan derken yapay pisti inceleme sansım oluyor camların arkasından:) soruyorum kaca lan bu şeklinde. Bir arkadaşa bakıp cıkcam demek için 70 dinar vermek gerekiyomuş. Ne erek var yav diyorum cam arkasında biraz daha inceledikten sona arap starbucksun yanından gecip turkce konusan bir çifte iyi aksamlar dileyip ust katlara dogru ilerlemeye basliyorum. Ust katta herangi bir lunaparka, duzeltiyorum herangi buyuk bir luna parka taş cıkartacak bir eglence merkezi buluyor ve derhal gezmeye basliyorum. Carpışan otomobiller, atari oyunlar, atlı karınca falan filan bi yana, araba simulasyonlarına bayılıyorum. Ekranda ne gormekteyse alet aynı sekilde hareket halinde sana mevzuyu yaşatıyor. Spin filan atiyor. Ahtapot benzeri bir oyuncak var. Milleti ekseni etrafında deli deli ceviriyor herkes cıglık atıyor. Millet deli yav:) en cok robot koluna bayılıyor. İsmi nedir bilemedim ama cok accaip bişi. Adamın biri elinde kumanda ile kolu aynatıyor. Kol bildigimiz si-ci filmlerindeki robotların kolu seklinede. Sanki yumrugunu sıkmıs gibi bişi. Sen yumruguna cok afedersin.otun yiyosa oturuyosun. Kol bilekten donuyo, dirsekten donuyo, omuzdan donuyo her tarafı ayrı oynayıp hepsini aynı anda yapıyor. Sende kusmadan içinden cıkmaya calisiyosun. Yok yane bole bişi. Yurumeye basliyorum, yuruyorum, yuruyorum, yuruyorum saga donup aynı olayı yapıyorum, takrar saga tekrar sola ulan kaybolcam diyip en basa donmeye calisiyorum bu yuruyus sırasinda 1 saat geciyo ve mert geliyor. Aynı salaklıkla yurumeye baslayip burnumuzun dibinde olduunu yaklasık yarım saat sona keşfettigimiz nargileciye girdigimizde hassiktir oluyorum. Tavan cami konseptinde tasarlanmış. Mekan duman altı. Devasa bir kubbenin altında oturuyomuş izlenimine kapılsanda mekan taş catlasın 100 kişilik ve boş yer bulmak için az bişi bekliyip onunde sini olan gusel bir koseye oturuyoruz. Baba spesialden getir diyor mert. Yanınada ekle fas cayını. Ne ki bu spesyal diye dusunurken çift elmalı nargilemiz geliyor ve fakat tutun lülenin içine konmak yerine bildigin ananasın içine konmuş. O ne lan deyip içmeye basliyorum. 4 yada 5inci nefeste tutun yerine oturuyor deli gusel bir tat vermeye basliyor. Nane aromalı değişik kendinden şekerli çaylarımız afiyetle içiliyor. Hey gidi turkiye muhabbetleri içerisinde iken dj arkadaş Mustafa sandal calarak mekanı pek ilginc kılı veriyo bir anda. Saat 10 gibi ayaklanıyoruz, gelirken 48 dirhem tutmus zati ve ters yonden gelmişiz bide diger yone devam edilecek. Fazla yazmasın deyip cıkıyoruz. Yaklasık 150 kişi sıra bekleyerek taksilere yaklasırken otopark alanından gecmeye baslıyoruz. Otopark dedigime bakmayın otoshow mubarek. Ferrari, porche, bildiginiz nekadar pahalı araba varsa hepsi içerde. Sırada bekleyenler ellerinde makinalar fotograf cekip duruyor. Biz turkuz kardeşim kralını cekeriz deyip abartılı kareler cekiyoruz ama araba onunde durayımda beni çek moduna girmiyoruz Allahtan:)

Taksimize binip evlerimize yollanıyoruz. Soforum cok kral adam cıkıyo beni şehir merkezinden degil diger cevre yolundan goturuyor normalde 80 dirhem tutması gereken yol 60 dirhemle bitiyor.

Hayatsal notlar:
1-Plakalar 6 haneye kadar sayı sisteminden olusmakta ve 01 ile başlıyor. 01-05 arası seyhe ait en pahalı araclara takılı oldugunu var saymaktayım. 4 hanelilere kadar dikkatli olmak lazım. Paran veya nufusun yoksa bu plakaları alamıyosun, alan adamı gorunce hiç bulasma canını sıkma,selektor yapıp yol isteme, akıllı ol yan:)
2-Burada iş yeri açmak istersen iş yerinin %51i buralı birine ait gorunmek zorunda. Kanun bu. Kafana gore gelipte dısardan şirket kuramazsın, olanı alamazsın. Sistem kendini koruma yonunde çalisiyor. İçerdeki adam degerlidir mantıgı guduluyor. Lokal olana yane yerli olana bulasma, illaki senden zengindir:)
3-Burada ev, toprak, gayrimenkul yada benzeri şeyleri satın alabilirsin ama %50si seyhe kalmak sartı ile. Asla bir mulkun tek sahibi olma hakkın yok. Evi satma durmunda seyh sana kendisindeki payı geri oder. Neymiş, toprak butunlugunu satın alarak bozma luksun yokmus.
4-Benzinin litresi 1 dirhem yane ne demek bu 60 litrelik bir depoyu 25 ytl ye fulleme imkanınız var. Burada vergi ve gumruk sistemi uygulanmıyor bu sebepten arabalar turkiyenin yaklasık yarı fiyatına satılıyor. Normal bir çalısan yaklasık 4 aylık maası ile iyi bir araba 6 aylık maası ile iyi ve sıfır bir araba alabiliyor. Araba alırken taksitlendirme maaşınıza ore yapılıyor ve tek arana sart maaşınızın 2 ay boyunca bankaya yatırıldıgını gostermeniz.
Baksa bir gunlukte gorusmek uzere, sıkılmadan okudunuzsa ne ala:)
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
Gidis:
sabah sabah bavul hazırlama telası basladı. saolsun sevgilim her türlü fedakalıgı yapip bavulumu elleri ile hazırladı. bende teslim edilecek calısmaların son rotuslarını yapip aman isini yapmadı demesinler derdi ile bilisayar basında calismama devam ettim. son gune kalmanın faydaları ile pek cok gerekli malzeme eskisehirde birakildi. en uç ornek olarak laptopumun pili verilebilir:)

çarsıya gidildi paralar € olarak degistirildi ve tren istasyonuna gelen dostlar esliginde eskisehirde istanbula yolculuk basladi.

trende bi olay olmadi. ögrenci olmama ve yanımda pasadon baska bi belge olmadıgından inadına ceza yazan gorevliyi saymazsak. hadi hayırlısı deyip devam ettim yolculuga.

ben bir dost belerken istanbulda 2 farklı dost karsiladi beni. lan amma sevenim varmıs deyip huzunlendim salak salak. ne gerk varsa:)

ogrencilik gunlerinin hatrına dadas pilavımızı yedik kadikoyde akabinde nargilemizi içtik. sonra ben hava alanına onlar evine.

cok heyecanlı bir bekleyisle check-in sırası geçilip everyones love free duty yazısına gelince derin bir oh cektim. kesin bir pislik olcak ve alınmıcam korkusu had safhadaydı:) son kontrolde cantasında tornavida cıkan adam saymazsanız kazasız bindik ucaga. bu arada turk oldugumuzu her yerde belli ediyoruz ya helal olsun bize. napcan amca ucakta tornavidayi.

cam kenarı ve kanat onu olsun dediler ucakta yer onerisi olarak. 7a koltugunu aldim kendime. sona gece yarısı degil 7a pilatlada ucsam bisi goremiyecegimi farkettim ama vardıgımızda saat 6 olacagindan belki gun acmıs olur bisi gorurum umudu hep içimde giderken, sehirlerin ısıkları akmaya basladi yer yuzunden. turkiyeyi gectikten sonra saat diliminide yalayip yutunca 3 olması gereken saat 5 oluverdi birden. yolun 2500km sine dogru gun çizgisini yakaladık ve gunun dogarkenki kızıllıgını bulutların uzerinden izlemeye basladim. satıh halinde yaılan kızıllık ve uzerindeki bulutların ambiansı bile bu yolculugu yapmaya deger kanaatindeyim. ama zevk için yapılacak sey degil bilet diye bir a4 kagit cıktısı veriyorlar ustunede 650 ytl alıyorlar. yuh dedim:P

sabah vardık sonunda dubainin sabah sabah sıcak kumlarına. tepeden hersey toz ve kum olarak gorunuyor. cok degisik bir manzara acıkcasi. girdim içeri, mail yolu ile bana ulastırılan vizemin orjinalini salak bir retina taraması sonucu verdiler. neden oyle ettiler annamadım. 1 saatten facla pasaport onayı için beklettiler. ilginctir yanlız, 20 masa acıktı ve neredeyse hepside alabildigine agirdan yapıordu isini.

bu kısımda bazı puf noktaları vermek istiyorum
1- onceki gun veda edicem muhabbetine telefonla cok konusursanız piliniz bitmeden ariyacaginiz kisinin numarasını not alın bir yerlere. o kısım aklıma eldi allahtan:)
2- arapca bilmiyor olabilirsiniz ama ingilizce bilmioysanız vay halinize:) ben kendimden biliyorum cok zor oluyor.
3- inince paranızın tamamını dirheme cevirmeyin. zati boktan bisi o paralar. yazık oluyo canım €lara:)
4-telefon hattınız yoksa hava alanından alabiliyormussunuz. iste bu benim atladıgım tek detay oldu sanırım. avea kapalı ve cuma cumartesi buranın hafta sonu oldugundan pazarı beklemek zorunda kaldım hat almak için.

sonunda ali abiye ulasmayı basardim ve beni sirketlerine ait villaya yerlesmem için goturdu. is anlasmamızda kalacak yeri onlar verdiginden mekan villa imis. yuru be dedim kendi kendime:) sonunda villamıza geldiimizde durum az biraz degisik cıktı benim için. tum calisanların kalabilecegi bir villa imis burasi ve her odada 2 kisi kalıyor. hadi hayırlısı deyip yerlestim room mate'im muhammdin yanına. oda suriyeden gelmis çalismaya. ingilizcesi ve hali ile arapcasi çok iyi:) filistinden, ürdünden, her bi yerden elemanlar var. tanıstık hepsi ile tek tek. sonunda adımı soylemeleri için uuumuut demem gerektigi kesfettim. ama onlar benim için kolay bi yol kesfedemediler:) farklı bir kultur farklı bakıs acilari ama 1 gun içindeki dosthane tavılarını dusunecek olursam baska bir yerde bir turk olarak bukadar rahat etmezdim sanırım.

ilk gunumu saat, iklim gibi pek cok farklılasan faktore, uykusuzlugunda eklenmesiyle camıs modunda yatarak gecirdim.cok üsüdüm ama anlatamam. cayır cayır havadansa son surrat klima tercih ediliyor burda ve soguk memleketten gelmis, henuz sıcagi hissetmemis biri olarak içim dondu diyebilirim.

ilk gunu deli dil surcmeleri ve cok eksik ingilizcemle atlattıktan sonra sabah sabah muhammede gunaydın diyerek uyandım. sory? deyince good morninge dondum hali ile:) sabahın 7,30unda ayakta olmama ve turkiyede 5,30 olmasına ragmen gayet dinc basladim une. klima kaynaklı ufak bir kırgınlık vardı sadece. oda normal artık dedim:)is yerimize gidildi. hah dedim demek dubai bu imis. conrad hoteli gecince hiltonun karsısında calismaktayim efenim. beklerim yani:) server kasalar ve cift lcd monitorler arasından birisini gosterip sen burda calis, bir terslik varsa soylersin IT ekibi gelip duzeltir dedi. yuzumdeki tebessum ortam ve profesyonellik bir yana (ilk  defa kendi bilgisayarıma teknik servis hizmeti vermedim) soylenen hemen her kelimeyide anladıgımı farkettim, ondandı sanırım.

ogle yemegi tam bir fiyasko idi. arap bir arkadas siparis aldı zar zor ingilizce biliyorken arapca cok bozdu beni ve hemen ali abiden yardım istedim.

1- dolma ama dolma degil bisi
2- karısık sebzeli ama kızartılmıs, türlü ama türlü degil bisi
3- tavuk ve pure.

hali ile 3. alternatifi sectim. okadar kucuk butu olan bir tavuk ilk kez gormus oldum bu vesile ile. kulturel baharatların damak tadımdaki etkisini hiç bir benzetme ile veremiyecegim. Ama alısırım insallah diyerek yedim. pürenin, püre ama püre degil bisi oladugunu gordum. lan patates nasıl patates olmaz annamadım acıkcasi. bildigin pure ile bildiin helva arasında bir tadı olması bir yana, uzerinde badem gibi bisi vardı ama bazı bazı kabuklarınıda eklemisler saolsunlar. çorba ama çorba degil bisey ustune yemek yedim ustuneden ne oldugunu bilmedigim ama tadını sevdigim bir tatlı yedim. ama arkadas lavas ama lavas degil bisi yedim. hey gidi tas fırın ekmegim dedim hakkatten. sanırsam herseyin içinde kimyon var. cok ilginc bir yaklasım.

gunum bitti, buz gibi soguk su ile dusumu aldım. buz gibi dedigime bakmayın, su akarken havada ısınıyor kendi kendine:) baska bir gun baska bir anıda bulusmak dilegi ile efenim.

ehlen ve sehlen
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
Featured

30 Sansli Musteri Araniyor by umutavci, journal

Yalnizlik omur Boyu by umutavci, journal

dubaide yorgunluk ve hastalik by umutavci, journal

Dubaide gezmek by umutavci, journal

dub dub dub.. ba ba ba.. dubai by umutavci, journal